Dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Ford, elektrikli otomobillerin bataryalarının bir benzin deposunu doldurmak için gereken sürede şarj olması gerektiğini düşünüyor. Bu yüzden şirket, Purdue Üniversitesi ile birlikte yeni bir kablo teknolojisi üzerinde çalıştığını söyledi.
Fakat bahsedilen teknolojinin şu anda patent aşamasında olduğunu ve prototipin henüz bir elektrikli otomobil üzerinde test edilmediğini söyleniyor. Ancak Purdue ile yapılan işbirliği olumlu sonuçlanırsa sadece 5 dakikada aracın bataryasını tamamen doldurabileceğiz.
Ford, elektrikli otomobil konusunda önemli hamleler yapıyor
Ford, zamana ve teknolojiye ayak uydurarak gelişiyor. Buna uygun olarak sene başında bir açıklama yapan şirket, 2030 yılına kadar üretim hatlarını tamamen elektrikliye kaydıracaklarını açıkladı. Bu sebeple şirket, Köln‘de elektrikli araç üretim fabrikası açmak için 1 milyar dolar bütçe ayırdığını açıkladı.
Önümüzdeki yıllarda elektrikli otomobil üretiminde 1. sıraya yerleşen Tesla‘ya kafa tutmaya hazırlanan Ford, 2022 ve 2023 yıllarında 600 bin araç üreterek rekabete ortak olacak. Bunu başarabilmek için de en beğenilen modelleri olan Mustang Mach-E ve F-150 Lightning‘i kullanacağı söyleniyor.
Şu anki haliyle bazı elektrikli arabaları şarj etmek yavaş ve sancılı bir süreç olabiliyor. Tabii fren geri kazanım enerjisi ve bataryalarla birlikte şarj teknolojisi de büyük bir gelişim göstermeye devam ediyor. Ancak şu anda en güncel otomobili alsanız bile biten bataryaları tamamen doldurmak için en az 30 dakika fişe takılı kalması gerekiyor.
Aslında pek çok kullanıcı şehir içi kullanımda uzun menzil sunan araçları seçerek ve şehir dışı kullanımda mola esnasında 30 dakika şarj ederek bu durumun üstesinden gelebiliyor. Fakat bu durum henüz toplum tarafından ve açıkçası şarj istasyonu sayısına bakacak olursak devletler tarafından henüz kabul edilebilir bir seviyede değil.
İşte Ford tarafından finanse edilen Purdue mühendisleri tam olarak bu noktada devreye giriyor. Şarj sürelerini beş dakikaya ve hatta azına indirebilecek bir atılım yaptıklarını söylüyorlar. Bugüne kadar şarj istasyonlarında gördüğümüz gelişmeler genelde yüksek akım değerleri sağlayabilen özel makineler sayesinde gerçekleşirken bu teknoloji tamamen kablolara odaklanmış durumda.
Şarj hızını engelleyen temel zorlukların başında aşırı ısınma problemi yatıyor. Bir şarj istasyonundan gelen akım ne kadar hızlı olursa, bataryadan şarj kablosuna kadar her parçanın üzerinde o sıcaklığı hissedebilirsiniz. Dolayısıyla bu teknolojik aletler de tıpkı bilgisayar ve telefonların çalışma prensipleri gibi işliyor. Ne kadar soğuk olursa o kadar iyi performans verebiliyorlar.
Purdue’nun araştırmacıları, günümüzün en gelişmiş EV şarj cihazlarının neredeyse beş katı olan 2 bin 400 amperin üzerinde bir akıma uyum sağlamak için sıvı ve buhar ile soğutma teknolojisini kullanan bir kablo geliştirdiler. Tesla Superchargers’ın 520 ampere kadar çıkabildiğini düşünürsek, aradaki fark oldukça açılıyor.
Ayrıca şirket, büyük elektrikli araçların şarj sürelerini beş dakikanın altına çekmek için yalnızca 1400 amper gerektiğini söylüyor. Dolayısıyla bu teknolojinin altında yatan potansiyel oldukça yüksek. Tabii bataryaların da bu hızları desteklemesi ve ömürlerinin çabuk tükenmemesi gerekiyor. Bu yüzden Ford bu teknolojiyi önümüzdeki 10 yıla yayarak getirmeyi planlıyor.