İngiltere’nin en büyük Savunma Sanayi şirketi BAE Systems, Twitter hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Türkiye’nin Milli Muharip Uçak projesi (TF-X yani Turkish Fighter olarak da bilinen) için mühendis ve teknoloji transferi yapıldığını söyledi. İşte detaylar…
İngiltere, Milli Muharip Uçak için teknoloji transferi yapıyor!
Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında ABD ve Avrupa ambargoları sebebiyle kendi yerli ve milli projelerinin temelini attı. Özellikle geçtiğimiz son 20 yıl içerisinde ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN ve TUSAŞ gibi şirketlerimiz dünyanın sayılı Savunma Sanayi devleri arasına adını yazdırdı.
Hatta günümüzde öyle bir hal aldı ki bir zamanlar ambargo süresinin uzamasını isteyen Fransa gibi ülkelerin ürettikleri Radar sistemlerinde, şu anda ASELSAN tarafından üretilen parçalara yer veriliyor. Fakat Savunma Sanayi, her zaman ABD’nin Türkiye’yi kontrol altında tutabilmek için iplerini sıkı tuttuğu bir alan oldu.
Dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda pek çok tatsız hadisenin ardından ABD, Türkiye’nin Rusya’dan S400 almasını bahane göstererek, devir teslim törenini yaptığı 6 adet F-35 jetine el koyarak tekrar bir ambargo süreci başlattı. Hatta Amerika Birleşik Devletleri Kongresi tarafından verilen son karar neticesinde, rafa kaldırılan F-35’lerin satış sözleşmesi yırtılıp atıldı.
Bunun neticesinde Türkiye, Hürjet ve TFX (Turkish Fighter) ya da MMU (Milli Muharip Uçak) olarak bilinen 2 yeni jet uçağının geliştirme sürecini hızlandırdı. Hürjet halihazırda TUSAŞ öz kaynaklarıyla yürütülen bir çalışma olarak son adıma doğru yaklaştı. Şu anda yapımı devam eden prototipin, testlerden başarıyla geçmesi durumunda seri üretimine hızlı bir şekilde başlanacak.
Fakat MMU olarak adlandırılan ve F-35 rakibi veya alternatifi olacak muharip uçak için henüz prototip öncesi geliştirme süreci devam ediyor. Fakat 2025 yılı sonuna kadar bu uçağın da ilk prototipinin hazır olacağı, başlangıç testlerine farklı bir motor ile gireceği, ancak zaman içerisinde yerini yerli jet motoruna bırakacağı söyleniyor.
Bu noktada, İngiltere tarafından projeye gösterilen ilgi büyük önem arz ediyor. Zira birim başı maliyetin bu kadar yüksek olduğu projeleri seri üretime geçirmek için birden fazla alıcının, tedarikçinin ve kurumun bu iş üstünde çalışması oldukça önemli. Zira ABD bile F-35’leri NATO ve Birleşik Krallık, İtalya, Avustralya, Kanada, Norveç, Danimarka, Hollanda ve Türkiye gibi ortaklarıyla geliştiriyordu.
Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasının ardından Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO liderleriyle bir görüşme gerçekleştirdi. Bunun ardından pek çok ülkenin ABD büyükelçilikleri, NATO’nun Avrupa’daki en güçlü üyesi olan Türkiye’ye F-35’lerin bir an önce teslim edilmesi gerektiğini söyledi. Fakat ABD bunu pek dikkate almadı.
Bunun üzerine Türkiye, Singapur Air Show’da beşinci nesil savaş uçağını sergilerken ve olası teknoloji transferi yapabileceği ortaklarını ararken, halihazırda projenin en büyük destekçisi olan İngiltere’nin en büyük Savunma Sanayi şirketi BAE Systems, resmi Twitter hesabı üzerinden “TF-X programına know-how ve mühendislik uzmanlığı kazandırmak için Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ile birlikte çalışıyoruz” dedi.
Türkiye ve İngiltere arasında, BAE ile TUSAŞ taraflarının TF-X (MMU) üzerine ortak çalışmaları yönünde bir anlaşma zaten 2017 yılında imzalanmıştı. Ancak BAE tarafından yapılan bu paylaşımdan anladığımız kadarıyla, mühendis ve teknoloji transferi de gerçekleşiyor. Dolayısıyla projenin tam hız devam ettiğini anlayabiliyoruz. Tabii motor konusunda Rolls Royce’un da adının geçtiği bir takım söylentiler mevcut olsa da henüz netlik kazanmadı.